Kitap Hakkında

Büyük avlusunda bir çınar, etrafında sıra sıra dükkanlar... Bir zamanlar tahıl ve pirinç satılan Pirinç Hanı, o günlerde artık adını taşıyan bir hayatı sürmüyordu. Hana deri girer, ayakkabı çıkardı. Dökümcülerde; yanma, patlayan madenden kör olma, hanın günlük olağan işlerindendi. Demirciler demir döver, ortalık çın çın çınlardı. Marangozlardan hızar sesi, somyacıdan gıcırtı eksik olmazdı. Herkesin işi çok ağır, şartları çok zordu... Ve Mezeci İsmail Hakkı'nın küçücük dükkanı... Önünde kocaman bir üç tekerlekli, camekanlı araba... Ve de yoksulluğun, garipliğin, aşk acısının, çaresizliğin sessiz tanığı, ücretsiz iş gücü; Mezeci Çırağı... Çok kuru döktü, çok askı devirdi, çok azar işitti, çok dayak yedi... Ama o küçük yaşında, Pirinç Hanı'nın 70'li yıllarının hem gözü hem kulağı oldu. "Ayakkabı kutusu" neden açılır, içine ne için para konur, o bilirdi!.. Pirinç Han'ın duvarları, Mezeci Çırağı ile yıllar sonra bu kitapta dile geldi... Artık meydandaki çınarın gölgesinde, kahvenizi yudumlarken; Bir mezeci çırağı olmanız işten değil...

Devamını oku

Ürün Özellikleri

  • Kitap Özellikleri
  • Sayfa sayısı
    98
  • Yayınlanma Sayısı
    1
  • Ağırlık
    88
  • Boyutlar
    13 x 20
  • Cilt Tipi
    Ciltsiz
  • Kağıt Cinsi
    2. Hamur
  • Yayınlandığı Konum
  • Cep Boy
    Hayır
  • Yayınlanma Tarihi
    9 / 2014
  • Barkod
    9786058494107
      Babil.com
      Tarayıcı ile devam et veya Uygulamada Aç