Hızını biraz olsun kesmeyen hayat akışı içinde, “Buraya kadar bilerek mi yaşadım, yoksa her şey bir savrulmadan mı ibaretti?” diye düşünmemek büyük bir ayrıcalık olurdu. Fakat hayat, bütün ihtimalleri ve kestirilmezliğiyle buna imkân vermiyor. Geçen zamanın farkında olmak kolay değildir; insan zihninin oyunbazlığı da yüz yıldır bilinir; bir zamanlar herkesin uzlaşabildiği “gerçek” fikri, yerini beşbenzemez gerçeklere bırakmıştır. Kazuo Ishiguro, yaşamı çepeçevre kuşatan bu tekinsizlik üzerine kalem oynatan en başarılı romancılardan biri. Avunamayanlar’da da alabildiğine müphem bir dünya kuruyor. Okurunu da aheste bir biçimde bu dünyanın içine kıstırıyor ve kahramanı Mr. Ryder’ın peşinde oradan oraya sürüklüyor. Avunamayanlar, ayrıksı bir okuma tecrübesi vadetmesinin yanı sıra okuruna yüklediği sorumlulukla da dikkat çeken başarılı bir roman.
27 Ekim 2021, Çarşamba
Penny Dreadful dizisinin bir karakteri olmayı hak edecek boyutta kült bir piyanist yaratmış yazar. Mezkur dizide edebiyat ve sanat dünyasında akla kazınan bazı marjinal karakterleri olabilecek en derin versiyonuyla görüyoruz. Bence mr. Rider onlardan biri. Sıkıcı değil bohem diyebilirim, bohemi seven ve zihninin fonunda opera çalarken dimağında hep bir şarap tadıyla okuyacaklar için nitelikli bir okuma olcak.