Çağdaş dünya edebiyatının en dikkat çekici yazarlarından biri Paul Auster. Edebiyatı, oyunbaz zihni için bir şölen alanı gibi kullanıyor; okurunu şaşırtmayı, dolambaçlarda gezdirmeyi, hikâyelerini önce parça parça edip sonra birleştirmeyi seviyor. Ay Sarayı onun erken dönem romanlarından biri. Auster, yaşamla hesaplaşmak için sıradışı bir yola başvuran roman kahramanının heyecanlı hikâyesini okurlarının iyi bildiği bir titizlikle anlatıyor. “Tesadüf”ün, çoğu kez gözden kaçsa da hayatın temel belirleyeni olduğunu inatla ispata girişiyor. Bunu yaparken, hikâyesine dâhil ettiği her karaktere aynı özeni gösteriyor, her hikâye anlatının kilidini açan bir anahtara dönüşüyor. Okura da bu sürprizlere gebe akışı dikkatle seyretmek düşüyor yalnızca. Ay Sarayı, Paul Auster edebiyatına meraklı okur için etkileyici bir giriş eseri.
27 Ekim 2021, Çarşamba
Bir kitap nasıl bu kadar kurgusal zaman ve mekanlarda geçerken bu kadar gündelik hayatın içinde defaatle hissettiğimiz duygularla örtüşür? Adına kader demeden rastlantıların çokluğuyla bir ayağımızı hep kaderin diriliğinde tutuyor. Spesifik bir karakter, spesifik bir kurgu ve fakat alışık olduğumuz diyaloglar, içinde çoğunlukla kaybolduğumuz sorular...