Tam bir asır evvel Türk milletinin kutlu zaferini taçlandırdı Mehmet Akif Ersoy. Büyük şair, memleketin verdiği mücadeleye öylesine kuvvetli bir ses verdi ki yankısı milyonlarca yürekte mağrur bir biçimde çınlıyor hâlâ. 1921 gibi her açıdan geçiş dönemi özelliği gösteren bir vaktin ürünü olması da oldukça önemli. Onu bir şiir, bestelenmiş bir marş olmanın ötesinde, döneminin ruhunu bütün açılarıyla yansıtan bir düşünce metni zeminine çekiyor İsmail Kara. İstiklal, vatan, millet, din gibi izlekler üzerinden dikkate değer bir zihin tarihi okumasına girişiyor. Bir Düşünce Tarihi Olarak İstiklal Marşı, Akif’in yazınına etraflıca eğilirken Türk yenileşme hareketine bildik yollarından farklı bakış açılarıyla yaklaşmaya da olanak sağlıyor.