Her şeyin zıddıyla kaim olduğu söylenir. Yani güzel varoluşunu çirkine, nefret aşka, siyah beyaza borçludur. Cennetin Doğusu da varlıkları birbirlerine göbekten bağlı bütün karşıtlıkların üstünde bir karşıtlıktan, yaşamın belki de en kadim hikâyesinden, “iyi” ile “kötü”nün mücadelesinden doğan olağanüstü bir roman. John Steinbeck, kurguyla gerçek arasındaki ayrımı görünmez kılan nefis üslubuyla, yazgıları dile gelmez güzellikteki Salinas Vadisi’nde kesişen iki ailenin hikâyesini anlatırken okurunu anlatının bir parçası yapıyor. Kendisini yavaş yavaş vadinin ortasında uzanan bereketli toprakları adımlarken bulan okur, Roza Hakmen’in ustalıklı çevirisiyle de edebiyatın insana yaşatabileceği en büyülü deneyimlerden birini yaşıyor roman boyunca.
05 Eylül 2021, Pazar
Olay örgüsünü sade bir dille ve büyüleyici karakter tahlilleriyle veren kitaplar arasında ilk üçe girebilecek kadar özel bir eser. Amerikan edebiyatının en güçlü isimlerinden Steinbeck için de farklı bir yeri olacak ki, o zamana kadar yazdıklarının bu kitap için hazırlık olduğunu dile getirmiş. Kitap, Habil ve Kabil'in ya da iyilikle kötülüğün savaşı gibi edebiyata ve diğer sanat dallarına defalarca konu olmuş bir olguyu, Amerika’nın zorlu zamanlarında ayakta kalmaya çalışan iki aile üzerinden ele alıyor. İncil’den referanslar barındıran Cennetin Doğusu’nu birçok okuyucunun ‘hayatının romanı’ sayması hiç şaşırtıcı değil.