Cilt Durumu | : | Ciltsiz |
Basım Tarihi | : | Ocak 2019 |
Basım Yeri | : | Türkiye / İstanbul |
Boyutlar | : | 13,50 x 21,00 cm |
Basım Dili | : | Türkçe |
Orijinal Dil | : | İngilizce |
Kağıt Tipi | : | 2. Hamur |
Sayfa Sayısı | : | 272 |
Barkod | : | 9789756902165 |
Çevirmen
Ümit Tosun
Kapak Tasarım
Şükrü Karakoç
Düzelti - Redaksiyon
Eren Karadağ
Hazırlayan
Savaş Kılıç
Yazıldığı döneme göre ileriyi gören ve hayal gücü oldukça zengin birisi yazar. Günümüz şartları göz önüne alınırsa düşünmeyen ve okumayan bir kesim ve kendilerine verilene itiraz etmeden kabul eden insanlar bize hiç de yabancı gelmez. Mutlaka okunması gereken bir distopya.
Cesur Yeni Dünya'yı üçüncü kez okudum ve bitirdim. Yine çok keyifle okudum, yine çok sevdim.👌 Bu sefer okurken öncekilerde yaptığım gibi sunuş, önsöz ve sonsöz kısımlarını atlamadım, onları da okudum; ve hem Margaret Atwood'un sunuşunu, hem Aldous Huxley'in önsözünü, hem de David Bradshaw'un sonsözünü çok beğendim. Bence kitabı okuyanlar kesinlikle bu kısımları atlamasınlar, çünkü gerçekten iyi yazılmış olan bu bölümler anlatılmak isteneni, verilen mesajı kafanızda çok daha iyi oturtmanızı sağlıyor.Ben Cesur Yeni Dünya gibi okurken bana çok farklı şeyler düşündüren, içinde bulunduğumuz sistemi sorgulatan kitapları seviyorum, bu yazarların zekalarına, kalemlerine, hayalgüçlerine hayran kalıyorum; doğum kontrol hapının icadından bile önce yazılıp cinsel özgürlüğü savunan bir hikaye.. Ve kitaptaki 'herkes herkes içindir' mantığı -eşcinselleri de kapsıyor mu?- sorusu.. Cevabına kitapta değinilmese de, okuduktan sonra kafamı meşgul etmedi değil. Ayrıca bu dünyada insanlar canları istediğinde seks yapabilmelerine rağmen, bedenleri ruhsuz; yani Huxley'e göre 'her şeyin ulaşılabilir olduğu bir dünyada hiçbir şeyin anlamı yok. Eğer distopya okumayı seviyorsanız; ve bu kitabı hala okumadıysanız, bence kesinlikle çok şey kaçırıyorsunuz.
Her insanın okuması gereken kitaplardan bir tanesi olduğunu düşünüyorum. Gayet başarılı bir kitap. Yer yer uzayan konuşmalardan sıkılıp kitabı bırakacak gibi olsamda verdiği mesaj ve bize anlatmak istedikleriyle çok başarılı bir distopya . Sıkılsanız dahi okuyun. Pişman olmazsınız.
Huxley etkileyici üslubu ile tüm eser boyunca dikkatinizi üst düzeyde tutuyor. Olayların gidişatı esnasında bir ütopya-distopya içerisindeyken aniden günlük hayatınızdan bir kesitle karşılaşmanız oldukça olağan.
Distopyalar her zaman ütopyalardan daha gerçekçi ve inandırıcıdır. Huxley bunu çok güzel resmetmiş...
Kitabı bitirmeden önsözünü okumayın, "ya biz bu kitabı yazdığımızda 1930 lardı, şimdi tabi size saçma gelebilir bazı şeyler ama değiştirmedik işte" gibi söylemlerle kendini ezikliyor durduk yere. Biz ve 1984 e göre daha iyimser olduğunu söyleyebilirim.
Huxley bildiğim kadarıyla Orwel'in hocası. Bana göre kitap içerik olarak Orwel'in 1984'ünden çok daha üst düzeydir fakat Orwel anlatım tarzı olarak (1984ü baz alıyorum) hocasını geride bırakmış. Tabiki çevirmen farkını tartacak kadar dile hakim değilim.
en sevdiğim tür distopik türdür ve bu kitapta bu türün hakkını veren güzel yapıtlardan biri , sistemi toplumu o kadar güzel eleştirip anlatmış ki harika zekice ve okuduğunuzda boşa okumuş olmuyosunuz
Distopya kitapları arasında beğendiğim bir kitap. Olabilecek bir geleceği gözlerinizin önüne seriyor Aldous Huxley. Kitabı okurken öyle bir geleceği isteyip istemediğiniz arasında çelişkide kalacaksınız. Kesinlikle okunması gereken bir kitap.
Okuduğum ilk distopya ve kesinlikle beni bu tarz kitaplara yöneltti. Ne olacağını ,neyin ne olduğunu kestiremediğiniz kurgusuyla ağzınızı açıkta bırakabilir. Hiç sıkılmayacağınız ve bi oturuşta bitirmek isteyeceğiniz bir kitap. Biri bana kitap önerisinde bulunmamı istediğinde her defasında ilk olarak önerdiğim kurgusu beni en çok etkileyen kitap. Şiddetle tavsiye ederim.
İnsanların laboratuvarda üretildiği, herkesin herkesin olduğu, üretim kalitesine göre sınıflandığı gerçekten cesur bir dünya.
Romanın en başından itibaren, yazarın döneminde neler yaşanıyordu ki böyle bir kurgu ortaya çıktı diye düşündüm. Bebeğin dünyaya geliş mucizesini düşündüm. Hiçbir çaba harcamadan her birey fiziksel ve zihinsel gelişimini farklı şekilde tamamlıyor. Kitapta ise yazar insanları tek tip yapmak için nasıl bir çaba gerektiğini en ince ayrıntısına kadar kurguluyor. Okunmalı.
Çok iyi bir ütopya. İnsanlar nasıl yönlendirilir, nasıl koşullandırılır çok güzel işlenmiş. Ben kesinlikle tavsiye ediyorum. İnsanın ufkunu geliştirecek ve insanın tekrar tekrar okumak isteyeceği kitaplardan.
Farklı tarz,farklı düşünce. .kendimizi sorgulayan bir roman. .mutlaka okunmalı ve tavsiye edilmeli
Mutlaka okunması gereken bir bilim kurgu klasiği. Çıkartılabilecek çok ders var.
Huxley müthiş bir kelime ustası. Özellikle kitabın altına düşülen notlardan anlaşıldığı üzere bu kitabı mümkünse İngilizce dili ile okumak gerekir. Fordist dönem ile birlikte insanın makineye olan tutkusu ince ince kitapta işlenirken hemen her distopik romanda olduğu gibi burada da "kitaplar ve okumak" sistem için sorun teşkil ediyor. Kitapta kullanılan isimlerin özellikle seçilmesi hoşa giden bir başka ayrıntı. Muazzam bir mizah ile yazılmış ve kesinlikle okunması gereken kitaplar listesinde.
"Hey cesur yeni dünya ki içinde böyle insanlar var!" Yazarın pişmanlığı sonucuyla yazılan ön söz, Çarpıcı bir son ve tüpler. Binlerce tüp içinde yetiştirilen ikiz insanlar. Fakat çok uzaktan bakarsanız ormandaki tüm ağaçlar aynıdır. Peki ormanın içine girerseniz kimisi toplu kimisi yalnız kimisi cılız fakat güzel kimisi heybetli ama kuru ve daha nice farklı çeşit görürsünüz. İşte bu eserde benzerlikler içindeki özelleri göreceksiniz. Özellerin ise arayışına tanık olacaksınız.
sanayi devrimine ithafen yazılmıştır bu roman... insanı sürekli olarak itaat eden makinelere çevirmek isteyenlere karşı yazılmıştır. Ölmeden önce elbet okunmalı..
Aldous Huxley. Kaleminin keskinliği ve kurgusu ile yüreğimde taht kurmuş yazarlardan. Cesur Yeni Dünya, muhteşem bir ütopya ve distopyanın harmanlanmış şekli. Aslında şimdiki biz'i anlatıyor kitap. Doğuştan beynimize zorla işlenen koşullandırmaların etkisi altında yaşamıyor muyuz ? Bilimkurgu severlerin asla atlamaması gereken bir eser. Herkesin kütüphanesinde olmalı.
Düşünmek iyidir
Yazıldığı döneme göre oldukça isabetli tespitler, aslında günümüz toplumuna da bakacak olursak durumun pek farklı olduğunu söyleyemeyiz. Ömür boyu maruz kaldığımız şeyler, bize verilmiş eğitimler, şunlar bunlar aslında gerçekten bizim seçimlerimiz mi? Kitapta ki bir çok metanın ve durumun günümüz koşullarında birer karşılığı var. Hepimizin vaz geçemediği hatta kölesi olduğu şeyler var. Farklı argümanlarla uyutulan bir toplum bugün gerçekten var. Bir öğretmen olarak aklıma bu kitabı okurken gelen şey şuydu: lisans eğitimimde eğitim bilimleri dersimize giren akademisyenler; ilk yıl eğitim ve öğretim sistemimizin amaçları hakkında anlattıklarından yaptığım şuydu "Devletin ve toplumun istediği bireyi yetiştirmek." Burada kimin ne istediği; oldukça göreceli ve istismara açık. İnsanların boş zamanları olmamalı, olmamalı ki; düşünme ihtiyacı hissederek birşeylerden rahatsızlık duymamalı, düzeni sorgulamamalı. Bugün sahip olduğumuz birçok şey bu güçlü fikrin birer enstrümanı ve sanatçı siz değilsiniz. Bu kitapla beraber yaşamlarınızı ciddi anlamda sorgulayacaksınız.