Dinler ve Dünya Egemenliği

İnsan inancını yaşadığına göre din, insanlık tarihi kadar eskidir. Ticarette ve siyasette rekabet ne kadar varsa, dinler arasında da "dünya egemenliği rekabet ve mücadelesi" en az o kadar vardır ve bu mücadele insanlık tarihiyle başlamıştır. İlk din ilahidir ve vahye dayanır. Vahye karşı insanların bir bölümü "işittik, uyar uygularız"; bir bölümü ise "işittik, fakat uymaz, uygulamaz, ona isyan ederiz" demişlerdir. İşte dinler arasındaki "dünya egemenlik rekabet ve mücadelesi" böyle başlamıştır. Bir tarafta Allah’ı Rab vahyi din edinenler; diğer tarafta ise buna karşı isyan bayrağıyla yola çıkan şeytanı mabut şerri şeriat edinenler..."Dinler ve Dünya Egemenliği" mücadelesi, yüzyıllardır süren ve günümüze kadar gelen bir savaş... Bu savaş önce Tevrat İncil mücadelesi olarak başlamış, Hıristiyan dünyası uyumlu ve müttefik duruma getirilerek içlerinden oluşturulan "Hıristiyan-Siyonistler" ile İsrail Devleti kurulmuştur. Tevrat İslam mücadelesi birkaç dönüştürme aşamasından sonra günümüzde devşirilen "Müslüman-Siyonistler" ile Büyük İsrail’i oluşturma aşaması Büyük Ortadoğu Projesiyle sürdürülmektedir. Elinizdeki çalışma, yüzyıllardır yeryüzünde din adına yapılan dincilik, her tür kültürel, medyatik ve iletişimsel örtüyle perdelenerek "Dünya Egemenliği"ni elde etmek için yürütülen, sinsi eylemleri konu edinmiştir. Bu kitap, insanı ve insanlık değerlerini hiçe sayan Tevrat ve İncil kaynaklı "Dünya Egemenliği" savaşları sonucu ortaya çıkan, emperyalist sömürü sistem ve ordularının acımasız, kahredici zulmünün sona erdirilmesi konusunda alınması gereken çare ve önlemler arayışını da dile getiren bir ihtiyaçtan doğmuştur. Tevrat-İncil kaynaklı Batı Uygarlığı artık sona yaklaşmaktadır. Ufuktan "Kur’an Çağı"nın başladığını müjdeleyen ışıklar gelmektedir... Vahye taraf olanlar henüz son sözünü söylemediler... 20. yüzyılda İngiliz egemen emperyalizme karşı Mustafa Kemal ve Müdafaayı Hukuk hareketi ilk dersini vermişti. 21. yüzyılda Amerika egemen emperyalizme karşı henüz son söz söylenmedi... Bu kitap, kendi kaynaklarından egemenlik iddia ve ideallerinin iki bin yıllık tarihini anlatıyor.