Kitap Hakkında
Bu çalışmada, Musul’da Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğan ve daha sonra İslamiyet’i kabul eden, Ebu’l-Berekât el-Bağdâdî’nin metafiziğe ilişkin görüşleri incelenmiştir. Çalışmanın dayandığı temel kaynak, Bağdâdî’nin el-Mu’teber adlı eseridir. Filozof, bu eserin üçüncü bölümünü metafiziğe ayırmıştır. İlimleri bir bütün halinde gören Bağdâdî, varlık konusunu öne çıkararak metafiziği “varlığın ilkelerini inceleyen” ilim olarak tanımlar. Bağdâdî bu bağlamda genel olarak varlığın tanımını, türlerini ve ilkelerini inceledikten sonra, varlığın gerçek illeti ve ilkesi olan zorunlu varlık meselesini ele alır. Filozof, zorunlu varlığı birkaç delil ve yol ile ispatlamaya çalışır. Filozofun bu konuda kullandığı delillerin çoğu, özellikle İbn Sînâ gibi önceki Meşşâî filozoflar tarafından da kullanılmıştır. Ancak Bağdâdî delilleri temellendirme hususunda, Meşşâî filozoflardan ayrılmaktadır. Bağdâdî, metot bakımından Aristoteles’in felsefesine bağlı kalsa da ilk hareket ettirici delilini eleştirerek, ilk öğretici adını verdiği bir delili öne çıkarır. Bağdâdî daha sonra zorunlu varlığın sıfatlarını da belirlemeye çalışır. Öncekilerden farklı olarak Tanrı’nın cüziyatı bilmesini ve cüzî iradelere sahip olmasını kabul eder. Tanrı’nın nurlar nuru olması, faal aklın sayıca çok olması gibi görüşleriyle de Bağdâdî’nin, İşrâk felsefesine zemin hazırladığı da düşünülmektedir. Tanrı-âlem ilişkisi söz konusu olunca, Bağdâdî âlemin zaman bakımından kadim olduğunu ileri sürer. Fakat bu meselede Meşşâîlerin sudûr ile ilgili görüşlerini eleştirerek, ikincil iradeleri Tanrı’ya atfetmek suretiyle, sürekli yaratma düşüncesine yakın ifadeler sarf eder. Bağdâdî, el-Mu’teber adlı eserinin metafizik bölümünde nefs konusuna da değinir. Filozof, Meşşâîlerin nefse ilişkin birçok görüşlerini eleştirerek, nefsin tanımını yaptıktan sonra, hâdis ve cevher olduğunu ispatlamaya çalışır. Bağdâdî nefs konusuna bağlı olarak, cismanî haşr meselesine de değinir ve bunun mümkün olduğunu ima ederek önceki filozoflardan ayrılır.
Ürün Özellikleri