Fikirde Sanatta Mücadelede Yüzyılın Öncüleri

Millet olarak bugünlere ulaşmamız kolay olmadı. Karanlık zamanlarda önümüzü aydınlatan, millete yol gösteren ve ümit aşılayan “ÖNCÜLER” olmasaydı varlığımız tehlikeye düşebilirdi. Milletimizi cephede yenemeyenler, onu tarihinden ve inançlarından kopararak, öz benliğine yabancılaştırarak amacına ulaşmayı denedi. Bunda büyük ölçüde muvaffak da oldular. Tıpkı İngilizlerin Hindistan’da yaptığı gibi kendi okullarını açıp kendi sözde aydın tabalarını yetiştirdiler. Millete ve tüm değerlere tepeden bakan bu sözde aydınlar eliyle İslam olan her şeyi itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bir dönem camiler ahıra çevrildi, din eğitimi yasaklandı, insanlara zorla şapka giydirildi, ezanın aslından okunması yasaklandı, Harf devrimi ile bir gecede millet okuyamaz hale getirildi, yüz binlerce el yazması eser kilo hesabıyla satıldı, arşivler talan edildi, Türk musikisi hatta türkülerimiz radyolarda yasaklandı, geleneksel sanatlarımız kaderine terk edildi, binlerce kültürel miras yakıldı, yıkıldı. Dünyada bir benzeri olmayan bu kültürel kıyım ardında tarihsiz, kültürsüz, geleneksiz, inançsız ve ne yapacağını bilemeyen pusulasız bir kitle ortaya çıkardı.

Bu zor ve karanlık zamanlarda bir deniz feneri misali millet gemisinin limana güvenle yanaşmasını sağlayan “ÖNCÜLER”, Yüce Allah’ın bu millete bir lütfuydu. Bu isimleri “ÖNCÜ” yapan, hemen herkesin çaresizliğe duçar olduğu o zor zamanlarda milletimizin İslam ile tarih ile rabıtasını yeniden sağlamaları ve kültürel mirası yok olmaktan kurtararak gelecek nesillere aktarmış olmalarıdır. Tüm bu zulümlere, engellemelere, kınamalara boyun eğmedikleri ve inançlarına, geleneklerine, tarihlerine sahip çıktıkları için bugün onlar “YÜZYILIN ÖNCÜLERİ” olarak anılmaktadır. Bu kitapta “YÜZYILIN ÖNCÜLERİ” az bilinen yönleriyle ele alındı. Bu isimleri tanımak bir anlamda kendi tarihimizi, kendi inançlarımızı, kendi kültürümüzü tanımaktır. Çünkü “YÜZYILIN ÖNCÜLERİ” maddi ve manevi değerlerimizin somutlaşmış numuneleri olarak bize şanlı tarihimizi yani inandığımız takdirde neleri başarabileceğimizi hatırlatmaktadır. Onları tanımak kendi öz benliğimizi tanıyarak geleceğe daha güvenle uzanmamızı sağlayacaktır. Bu anlamda “YÜZYILIN ÖNCÜLERİ” yolumuzu bulmamızı sağlayan pusulamız, zor zamanlarda tutunacak dalımız, önümüzü aydınlatan rehberlerimizdir. Kısacası bu çalışma, kendisini tarih, irfan, kültür ve gelenek şuuruyla inşa etmek 

isteyen veya şahsiyetini tahkim etmek isteyen okurlar için bir başucu kitabı olarak kaleme alındı.