Kitap Hakkında
“İkinci Bin Senenin Müceddidi” unvanını kabul ettirecek faaliyetleriyle dikkat çekmiş olan İmam-ı Rabbânî’nin görüşleri, isminin gölgesinde kalmaktadır. Onun iyi tanındığı takdirde peygamberliğin ihlas yolu olan tasavvufun daha iyi anlaşılacağına dair inancımız, onu tanıtma isteğini canlandırmıştır. İmam-ı Rabbânî, Ehl-i sünnet âlimlerinin peygamberlere (asv) tâbi olduğunu belirtmiş, keşif ve ilhamlarına ters düşse bile mutasavvıfların da vahye uyup âlimleri taklide mecbur olduğunu vurgulamıştır. Velilere biçilen değerin İslami ölçülere uygun olması için peygamberlerin (asv) asıl, onların gölge olduğunu vurgulamış; asıla tabi olmayı hedef göstermiştir. Hiçbir veliyi bir peygamberle karşılaştırmayı bile doğru bulmamış ve Edille-i şeriyyeye uymayan keşif ve ilhamı ilhat ve zındıklık olarak görmüştür. Maddeye hükmetmek manasındaki surî keramet yerine, nefse hükmetmek manasındaki hakikî kerameti tercih etmiştir. Gayenin maddeye değil, nefse (kendine) hükmetmek olduğuna dikkat çekmiş bir mutasavvıf kelamcı olan İmam-ı Rabbânî’nin peygamberlik hakkındaki görüşlerini sunmanın ahiret sermayemize katkı olmasını ümit etmekteyiz.
Ürün Özellikleri