Cihangir Gener Eserleri Katkıda Bulunduğu Ürünler 

Hiram Abif Kimdir? Ne yapmıştır da Masonluk gibi yüzyıllardır dünyanın entelektüel gelişimini etkileyen bir örgütün Büyük Üstadı, Piri olma onurunu, payesini elde etmiştir? Hiram olmak ne demektir? Her Masonun, yeniden doğum ile Hiram Abif'in kimliğine yeniden doğması ne anlama gelmektedir?

İşte bu çalışmada, Hiram Abif'in kimliği tüm yönleriyle ele alınmakta, ona atfedilen Kamil İnsan olma özellikleri her yönüyle irdelenmektedir. Tanrı-Evren-İnsan özdeşleşmesinin bir sembolü haline gelmiş olan Hiram Abif'in kişiliğinde, kaybolan sırlara ışık tutulmakta, "Krali Sanat"in inceliklerine göz atmaktadır.

"Cihangir Gener kardeşimin Hiram Abif adlı eserinde, eğitim ve öğretimin temel öğesi Sembolizmanın en ince detaylarını okurken görüyor ve idrak ediyorsunuz. Ezoterizmin önemini ve ezoterik eğitimin faydalarını görüyor ve anlıyorsunuz. Eseriyle ezoterik eğitim ve öğretime birçok katkıları bulunan Cihangir Gener'in bu eserinin de Türk entelektüel hayatına ve Aydınlanmaya yardımcı olacağından eminim. "

- Büyük Üstat Demir Savaşçın

Ezoterizm tarihinin ve felsefesinin ülkemizdeki önde gelen isimlerinden Sayın Cihangir Gener, bu yeni eserinde Ezoterizmi bilimdeki gelişmeler penceresinden ele alıyor. Bunun çok anlamlı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Zira tarih boyunca, zamana ve mekana bağlı uygulamalarıyla karşılaştığım Ezoterizmin yirmi birinci yüzyılda insanlığa hitap edebilmesi için bu kavramı yirmi birinci yüzyılın bilimsel diliyle anlamak ve anlatmak zorundayız.

- Prof. Dr. M. Remzi Sanver, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Demeği Başkanı

Aydınlık beyinler binlerce yıldır bir inancı haykırıyor; Hepimiz Tanrının çocuklarıyız. Tüm yapımızda O var. Bizler hem Tanrının, hem de Doğa'nın birer parçasıyız. Tanrı, Evren, İnsan aslında Tektir, işte bu söylemin adı Ezoterizm. Artık Kuantum biliminin ispatladığı şeyler, Ezoterizmin binlerce yıldır söylemekle olduklarıyla bire bir örtüşüyor. İşte bu kitap, Kuantum biliminin ve felsefesinin Ezoterik söylem ile nasıl örtüştüğünü ortaya koymak için kaleme alındı. Bilim bugün, Ezoterizmin binlerce yıldır savunduğu Tanrıyı, evreni ve insanı bu kez kendi yöntemleri ile tarif ediyor ve Varlık Birliğini ispatlıyor.

Dünyayı ve üzerinde yaşayan bütün türleri özdeş kabul eden, çıkarlarımızın ortak olduğunu fark eden bilgelik dalgası giderek insanlar arasında yaygınlaşıyor. İnsanlık, insanın kendi kaderinin efendisi olduğu gerçeğini giderek daha çok anlamaya başlıyor. Bu çağ, Kuantum Bilgelik Çağı. İnsanlığı geleceği, Yeni bir Dünya Düzeninde. Yeni Dünya Düzeni sevgi planı çerçevesinde hakikatin ışığını yeniden aydınlatacak bir düzen olacak. Yeni Dünya Düzeni, düşlerine hiçbir şekilde zincir vurulmasına izin vermeyecek aydınlık Kuantum Nesillerinin eseri olacak.

- Cihangir Gener

Kayıp İki Kıta Mu Ve Atlantis’ten, Maya, Uygur, Mısır Uygarlıklarına, Yahudilikten, Hıristiyanlık Ve Islamiyet'e Uzanan, Masonluk, İlluminati, Ezoterizm Ve Batınilik Üzerine Bir Araştırma,
Tek Tanrılı inancın kökleri nerededir?

İlk Tek Tanrılı Din inanırları kimlerdi?

Günümüz Semavi Dinlerinin kökleri nerededir?

İşte bu araştırma, insanlık tarihinin karanlıklarda kalmış dönemlerinden bu yana inanç sistemlerini derinden etkileyen bir öğretinin, Ezoterik inançların tarihi gelişim sürecinde ele alınmasından ibarettir.

Tek Tanrılı dinlerin doğumunun yanı sıra, akılcı düşünce sisteminin de bugüne ulaşmasını ve çağımızın Akıl Çağı olmasını sağlayan Ezoterik Öğretiler, Tanrının korku değil sevgi olduğunu aklın önderliğindeki sezgi gücü ortaya koymaktadır. Günümüzün en büyük eksikliği, bu yüce sevginin cesaretle ortaya konulmamasıdır. İşte bu eserin gerçek amacı, sevginin bu en yüce ifadesini, dar çerçevelerden çıkartıp geniş kitlelere ulaştırmaktır.

- Cihangir Gener

Işığın Oğlu, Hıristiyanlık dininin kurucusu İsa’nın gerçek yaşam öyküsünü anlatmaktadır. Tarihi bilgi, belge ve gerçeklere dayanılarak kaleme alınmış ve roman tarzında yazılmış eser, gerçek anlamıyla bir romandan ötede, bir araştırma niteliği de taşımaktadır.

Kitapta İsa’nın gerçek öğretisi ile bugün hıristiyanlık olarak kitlelere empoze edilen söylemin ne kadar farklı olduğu, insanların nasıl aldatıldıkları anlatılmaktadır. İsa’nın hayatında 15 yaşı ile 30 yaşı arasında bilinmeyen bir dönem vardır ve o, bu yıllarını Hindistan ve Tibet’te geçirmiştir. Hıristiyanların bugün mucizeler olduğunu söylediği eylemlerinin altında, bu kayıp yıllarındaki öğrenimi yatmaktadır. Yine İsa’nın eşi ve çocukları ile ilgili gerçekler kitapta anlatılmaktadır.

Tanrım Sana Dönüyorum, bir Panteist Manifesto’dur. Panteizmin tüm yönleri ile incelendiği çalışmada, Varlık Birliği inancı, Tekamül Yasası, Bilinçaltı ve Bilincin, Üst Bilinç ile olan ilişkileri, Evrensel Zeka ve sezginin nasıl işlediği, Kadın ve Erkek arasındaki algılama ve davranış farklılıklarının nedenleri, Kuantum Felsefesinin ne olduğu ve insanlar arasında ve özellikle de iki cins arasındaki ilişkilerde kuantumcu düşünce sisteminin nasıl kullanılacağı, Panteist inancın ve Kuantum felsefesinin günlük yaşamdaki kullanım alanları gibi konular ayrıntılarıyla ele alınarak incelenmiştir.

Arka Kapak yazısında Mustafa Kemal Atatürk’ün Tekamül üzerine düşüncelerine yer verilmiştir. Yine arka kapakta, kitabın, farklı bireyler olarak varolma hakkına sahip çıkan Türk Gençliğine ithaf edildiği kaydedilmektedir.

"Ezoterik Batıni Doktrinler Tarihi" yazarı Cihangir Gener diyor ki: Egemenler tarafından yazılan tarih, ne kadar gerçeğe dayanıyor? Dünyanın en büyük semavi dinlerinden olan Hıristiyanlığın kuruluşundaki hakikatler ile bugün insanların inandırıldıkları arasında dağlar kadar fark olmasının sebepleri neler? Belgesel tadındaki bu romanda, tarihin en büyük sırlarından birisi daha ortaya çıkıyor. İsa, yeni bir dinin kurucusu mudur, yoksa İsrail’in beklenen kralı mı? Müjdeyi yaymadan önce ortadan kaybolduğu on beş yıl boyunca neler yapmıştır? Çarmıha gerilişin ardından yaşanan yeniden dirilişin arkasındaki gerçekler nelerdir? İşte bu çalışmada İsa’nın gerçek kimliğini, mucizelerinin ardında yatan sırları, aşkını, düşlerini ve takipçilerinden beklentilerini bulacaksınız. Resmi söylemlere taban tabana zıt bu gerçek yaşanmışlık öyküsünde, bugüne kadar cevap bulunamayan pek çok konuya da açıklık getirildiğini göreceksiniz.

Ezoterizm ile Kuantum biliminin ve Ezoterizm Felsefesi ile Kuantum Felsefesinin birbiri ile özdeş olduğunu ortaya koyan Ezoterizmin Bilimsel İspatı Kuantum, günümüzde artık giderek bilim tarafından da benimsenen « Varlık Birliği » söyleminin binlerce senedir Ezoterizm inanırları tarafından nasıl savunulduğunu açıklamaktadır. Çağdaş Kuantum biliminin, işte bu binlerce yıldır söylenmekte olanları nasıl bir bir gün yüzüne çıkardığının gösterildiği eserde, Materyalizmin yanlışları ve Panteizmin bilimsel gerçekler ile nasıl örtüştüğü ele alınmaktadır. Arka Kapak Yazısında yer alan Prof. Dr. Remzi Sanver’in açıklamaları, Ezoterizmin 21. Yüzyıl insanlığına hitap edecek dünya görüşü olduğuna dikkati çekmektedir.

Ezoterik Batıni Doktrinler Tarihi, batık kıtalar Mu ve Atlantis’ten başlayarak, tufan öncesi ve sonrası uygarlıklar içerisinde yer alan ve insanlığa yön veren bütün Ezoterik Ekolleri incelemek ve bunlar arasındaki bağlantıları ortaya koymak iddiasındadır. Mu Naacal örgütünden başlayarak, günümüz Masonluk ve İlluminati örgütlerine kadar doğulu ve batılı iz bırakmış tüm ekollerin incelendiği eserde ayrıca Ezoterizmin  Varlık Birliği felsefesinin ne olduğu da ayrıntılı bir dille açıklanmıştır. Arka kapakta yer alan tanıtım yazısı, Ezoterik Öğretinin aslında Tanrı Sevgisi olduğunu ifade etmektedir.

Kayıp iki kıta Mu ve Atlantis’ten, Maya, Uygur ve Mısır uygarlıklarına, yahudilikten, hıristiyanlık ve İslâm’a uzanan masonluk, ezoterizm ve batınilik üzerine bir araştırma tektanrılı inancın kökleri nerededir? İlk tektanrılı din inananları kimlerdir? Günümüz semavi dinlerinin kökleri nerededir? İşte bu araştırma, insanlık tarihinin karanlık günlerinden bu yana inanç sistemlerini derinden etkileyen bir öğretinin, Ezoterik inançların tarihi gelişim süreci içinde ele alınmasından ibarettir. Tektanrılı dinlerin doğumunun yanısıra, akılcı düşünme sisteminin de bugüne ulaşmasını ve günümüzün akıl çağı olmasını sağlayan Ezoterik öğretiler, Tanrı’nın korku değil; sevgi olduğunu, akılcı düşüncenin yanı sıra sezgi gücü ile de ortaya koymaktadüır. Günümüzün en büyük eksikliği bu yüce sevginin cesaretle ortaya konulmamasıdır. İşte bu eserin gerçek amacı sevginin bu en yüce ifadesini, belirli kesimlerin tekelinden çıkartıp geniş kitlelere ulaştırmaktır.