Raşit Aker
Raşit Aker
Edebiyat çok kadim bir geçmişe sahip. İlk başta yazıyla var olduğu hissi uyansa da, insanlık yazıdan çok önce, bugün “sözlü edebiyat” denen daire içerisinde incelenen şiirler, destanlar, söylenceler yaratmıştı. Edebiyatın bilinen ilk yazılı örnekleri de sözle aktarılan bu ürünlerin yazıya geçmesiyle oluşmuştur. Gılgamış destanı, yazıya geçirilene dek belki de yüzlerce yıl kulaktan kulağa anlatılmıştı. Türk edebiyatı tarihi de bu biçimde şekillenmiştir. 19. yüzyılın sonlarında Orhun Abidelerinin keşfi, Türk diliyle yazılmış en eski metin olma özelliğini gösterir ve 8. yüzyıla tarihlendirilmiştir. Bir fal yahut kehanet kitabı olan Irk Bitig 9. yüzyıldan, dini öğretiler etrafında kaleme alınmış Sekiz Yükmek ve birtakım şiirlerden oluşan Altun Yaruk ise 10. yüzyıldan kalmış eserlerdir.
Türk Edebiyatı Tarihi
Türklerin İslamiyet’i kabul etmesi, Orta Asya’dan çıkıp ta Anadolu’ya kadar gelip buralara yerleşmeleri, bekleneceği üzere edebi üretimlerini de etkilemiştir. Önceleri şölenlerde yahut yuğ da denen cenaze törenlerinde kam, baksı gibi isimler de alan ozanların söylediği şiirlere dayalı olan edebiyat, İslamiyet’in etkisiyle çok daha didaktik bir hâl alır. Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i, Edip Ahmet Yükneki’nin Atabetü’l-Hakayık’ı, Kaşgarlı Mahmud’un Divân-ı Lügati’t-Türk’ü ve Ahmet Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’i 13. yüzyıla dek üretilmiş ve bugün varlığından haberdar olunan eserlerdir. 13. yüzyılla birlikte, Moğol istilasından kaçan sufiler, şeyh ve dervişler Anadolu’ya gelecek ve burada Türkçe dini-tasavvufi bir edebiyatın başlangıcını yapacaklardır. Ahmed Fakih’in Çarhname’si, az sayıda da olsa Mevlana’nın Türkçe söylediği şiirler, Sultan Veled’in eserlerine serpilmiş Türkçe beyitler bu dönemin ürünleridir.
Türk Edebiyatı Türleri
Bununla birlikte, devasa bir geleneği ihtiva eden Divan edebiyatı da Hoca Dehhânî ve Şeyyad Hamza isimleriyle 14. yüzyılda teşekkül etmeye başlayacaktır. Osmanlı Devleti’nin yıkılmaya yüz tuttuğu ve birtakım yenileşme hareketleriyle Batılılaşmanın etkisinde kaldığı 19. yüzyıla dek Divan edebiyatı etkisi sürecektir. Bu edebiyat geleneği öylesine önem kazanmıştır ki şairler yazdıkları eserlerle -kasidelerle mesela- para kazanmışlar, makam ve mevki edinmişler, sultanların, vezirlerin ve diğer devlet yöneticilerinin patronajı, yani himâyesi, altına girmişlerdir. Bunun haricinde, Osmanlı padişahları da bu edebiyat anlayışıyla eserler vermişlerdir. Fatih Sultan Mehmet “Avnî”, II. Beyazıd “Adlî”, Kanuni Sultan Süleyman “Muhibbî”, III. Selim “İlhâmî” mahlaslarıyla şiirler yazmıştır.
Divan Edebiyatı Nedir?
Divan edebiyatı, söyleyiş biçimini içeriğin kendisinden daha çok önemsediğinden aynı konuların çok farklı şekillerde ifade edildiği görülür. Anlamları belirli olan, büyük ölçüde sembolik ifadelerle kurulmuş “mazmun”lar da bu söyleyiş biçiminin temelini oluşturmaktadır. Tasavvuf etkisiyle şekillenmiş “İlahi Aşk” şiirlerin temel meselesini oluştursa da -edebiyat araştırmacılarınca yine bir şekilde bu konuya bağlandığı ileri sürülen- dünyevi zevkler de şiirlerde önemli ölçüde yer tutar. Aruz ölçüsü kullanılarak yazılan beyitlerle oluşturulan eserler gazel, kaside, mesnevi, murabba, tuyuğ, rubaî, gibi türlere ayrılır. Yûsuf u Züleyha, Leylâ ve Mecnun, Hüsn ü Aşk, İskendername gibi mesneviler bu edebiyatın en bilinen örneklerindendir. Fuzulî, Âşık Paşa, Bâki, Edirneli Nazmi, Lâmiî Çelebi, Kadı Burhaneddin, Nedim, Nef’i, Şeyhî, Şeyh Galip, Nesimi, Zâtî, Şeyhî gibi şairler Divan edebiyatının en önemli sanatçıları arasındadır.
Türk Edebiyatı Tarihi
19. yüzyılın ortalarında ilan edilen Tanzimat Fermanı, her ne kadar büyük ölçüde dini bir diskurla kaleme alınmışsa da, Osmanlı Devleti’nin çöküş sürecinde başvurduğu yöntemlerden biri olan Batılılaşmaya açılan kapı olarak anlam kazanmıştır. Yeni bir dönemin habercisi olan bu fermanla birlikte, devlet anlayışı büyük ölçüde dönüşür; Batı ile Osmanlı arasında sürekli olarak açılan fark kapatılmaya çalışılır. Bu uğurda yapılan yeniliklerden birisi, Fransız İhtilali’yle cereyan eden milliyetçiliğin bir etkisi olarak, halkın reaya olarak değil hak sahibi olan -mesela özel mülk edinebilen- kimseler olarak kabul görmesidir; padişah, yetkilerinde kısıtlamaya gitmiştir. Bu ve bunun gibi pek çok yenilik toplumsal hayata yön verdiği kadar insanların zihnen de dönüşmelerine imkân verir. Modern Türk edebiyatının başlangıcında kaçırılmaması gereken noktalardan biri de budur. Zira bu dönemle birlikte roman, hikâye, tiyatro, makale, fıkra gibi yeni söyleyiş biçimleri ortaya çıkacaktır ve bunların ilk örneklerini dönemin aynı zamanda bürokratları olan isimler verecektir.
Türk Edebiyatı Yazarları
Buradaki geçiş Namık Kemal’in “Hürriyet” isimli kasidesinde açıkça görülür. Önceleri padişahları övmek, onları methetmek için kullanılan bu biçim artık hürriyeti arzuluyor, onu övüyordur. Değişen toplum düzenine daha sağlıklı bir biçim vermek, Batı’nın aşırıya kaçmış alışkanlıklarının Osmanlı topraklarına sızmasını önlemek için edebiyat –daha özelde gazete yazıları- bir araç olarak kullanılır. Sözgelimi Ahmet Mithat “yazı makinesi” unvanını sonuna kadar hak edecek biçimde yüzlerce metin kaleme alır. Divan edebiyatı biçimlerinin yahut aruzun tam olarak terk edilmediği bu dönemde Ziya Paşa, Namık Kemal, Şinasi, Samipaşazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem, Tevfik Fikret, Ahmet Vefik Paşa, Abdülhak Hamit Tarhan gibi isimler şiirler, romanlar, tiyatro oyunları yazacaklar, özellikle Fransızca’dan çeviriler yapacaklardır. Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Cahit Yalçın, Nâbizade Nazım, İttihat ve Terakki’nin yönetimi ele alması, Balkan Savaşları, I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı gibi etkenler edebiyatı baştan aşağı milliyetçi bir yüze kavuşturacak, Ziya Gökalp, Ömer Seyfettin, Mehmet Emin Yurdakul, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Refik Halit Karay, Nazım Hikmet, Ahmet Rasim, Halide Edip Adıvar, Falih Rıfkı Atay, Peyami Safa gibi isimler hem bu dönemde hem de Cumhuriyet döneminde eserler verecektir. Cumhuriyet’in ilanıyla edebiyat önceki misyonunu devam ettirerek özellikle Atatürk ilke ve inkılaplarının Türk toplumunda zemin kazanabilmesi için eserler kaleme alınacaktır.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı
Kurtuluş Savaşı’nın tanıklığı, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Anadolu insanının hâli pürmelali, karşı devrimle mücadele, hülasa dönemin siyasi ve içtimai hayatı eserlerin esas izleklerini oluşturacaktır. Orhan Veli ile Türk şiiri, Sait Faik ile Türk öykücülüğü, Yusuf Atılgan ile Türk romancılığı değişecektir. 1950’lerde kıymet gören İkinci Yen, 1960-80 arasındaki politik havanın etkisiyle yerini toplumcu bir edebiyat anlayışına bırakacak fakat 1980’den sonra, hâlâ süren, önemine yeniden kavuşacaktır. Sabahattin Ali, Oğuz Atay, Orhan Pamuk, İhsan Oktay Anar, Adalet Ağaoğlu, Ayfer Tunç, Orhan Kemal, Selim İleri, Aziz Nesin, Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Ümit, Kemal Tahir, Murathan Mungan, Ferit Edgü, Yaşar Kemal, Enis Batur, Hilmi Yavuz, Tormis Uyar, Leyla Erbil, Rıfat Ilgaz, Elif Şafak, Attila İlhan, Haldun Taner, Cemal Süreya, Edip Cansever, Turgut Uyar, Nurullah Ataç, Yaşar Nabi Nayır, Sevgi Soysal, Latife Tekin, Buket Uzuner, Haydar Ergülen, Ahmet Hamdi Tanpınar, Samiha Ayverdi, Füruzan, Nezihe Meriç, Sezai Karakoç, Mustafa Kutlu, Vüsat O. Bener, Nazlı Eray, İsmet Özel, Behçet Necatigil, Gülten Akın, Melih Cevdet Anday, Bilge Karasu, Salah Birsel, Tarık Buğra, Duygu Asena, Erdal Öz, Abdülhak Şinasi Hisar, Birhan Keskin gibi isimler Türk edebiyatının en önemli temsilcilerinin yalnızca bir kısmıdır.
Türk Edebiyatı Klasikleri
Köklü bir geçmişe sahip olması Türk edebiyatı ürünlerini oldukça çeşitli hâle getirmiştir. Bu yüzden araştırma sahası olarak da oldukça önemli bir alandır. Edebiyatın tarih, felsefe, sosyoloji, psikoloji, sinema gibi alanlarla oldukça yakın temas hâlinde olması da bunun başlıca sebeplerinden biridir. Aşağıdaki kitaplar da Türk edebiyatının en önemli eserlerinden birkaçına örnek olabileceği gibi bu alana akademik bakış açısıyla yaklaşan kitapların örneklerini de içermektedir. Ahmet Hamdi Tanpınar – On Dokuzuncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Mehmet Fuad Köprülü – Edebiyat Araştırmaları, Mehmet Kaplan – Türk Edebiyatı Üzerinde Araştırmalar, E. J. Wilkinson – Osmanlı Şiir Tarihi, Agah Sırrı Levend – Türk Edebiyatı Tarihi, Berna Moran – Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış, Walter G. Andrews – Şiirin Sesi, Toplumun Şarkısı, Beşir Ayvazoğlu – Aşk Estetiği, Haluk İpekten – Fuzuli, Jale Parla – Babalar ve Oğullar, Mehmet Fatih Uslu ve Fatih Altuğ – Tanzimat ve Edebiyat, Cemal Kurnaz – Eski Türk Edebiyatı, Yıldız Ecevit – Ben Buradayım, Robert P. Finn – Türk Romanı, M. Kayahan Özgül – Seke Seke Ben Geldim, Ahmet Atilla Şentürk – Osmanlı Şiir Kılavuzu, Metin And – Kısa Türk Tiyatrosu Tarihi, Murat Belge – Şairaneden Şiirsele, İnci Enginün – Orhon Yazıtları’ndan Bugünkü Türk Dünyasına, M. Orhan Okay – Batılılaşma Devri Türk Edebiyatı, Nüket Esen – Modern Türk Edebiyatı Üzerine Okumalar, Nurdan Gürbilek – Kötü Çocuk Türk, Victoria Rowe Holbrook – Aşkın Okunmaz Kıyıları, Erol Köroğlu – Türk Edebiyatı ve Birinci Dünya Savaşı, Memet Fuat – Nazım Hikmet Üzerine Yazılar, Pertev Naili Boratav – 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, Abdülbaki Gölpınarlı – Türk Tasavvuf Şiiri Antolojisi, Jale Özata Dirlikyapan – Kabuğunu Kıran Hikâye, Erkan Irmak – Eski Köye Yeni Roman, Yalçın Armağan – İmgenin İcadı, Necip Fazıl Kısakürek – Çile, Nazım Hikmet – Henüz Vakit Varken Gülüm, Sabahattin Ali – Kürk Mantolu Madonna, Peyami Safa – Fatih-Harbiye, Ahmet Mithat – Müşahedat, Namık Kemal – İntibah, Orhan Kemal – Bereketli Topraklar Üzerinde, Halid Ziya Uşaklıgil – Mai ve Siyah, Selim İleri – Her Gece Bodrum, Aziz Nesin – Şimdiki Çocuklar Harika, Ahmet Ümit – Aşkımız Eski Bir Roman, Refik Halid Karay – Memleket Hikâyeleri, Kemal Tahir – Esir Şehrin İnsanları, Yaşar Kemal – Teneke, Sait Faik Abasıyanık – Semaver, Reşat Nuri Güntekin – Yaprak Dökümü, Halide Edip Adıvar – Sinekli Bakkal, Attila İlhan – Sokaktaki Adam, Haldun Taner – Keşanlı Ali Destanı, Latife Tekin – Berci Kristin Çöp Masalları, Füruzan – Sevda Dolu Bir Yaz, Tomris Uyar – Aramızdaki Şey, Gülten Akın – Deli Kızın Öyküsü, Vüs’at O. Bener – Dost Yaşamasız, Melih Cevdet Anday – Aylaklar, Ayhan Geçgin – Son Adım, Salah Birsel – Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu, Tarık Buğra – Osmancık, Barış Bıçakçı – Baharda Yine Geliriz, Sevgi Soysal – Şafak, Onat Kutlar – Kül, Edip Cansever – Ben Ruhi Bey Nasılım, Behçet Çelik – Belleğin Girdapları, Faruk Duman – Sus Barbatus.
Libronet Bilgi Hizmetleri ve Yazılım SAN. LTD. ŞTİ.
Altunizade Mahallesi Haluk Türksoy Sok. No:2/12 Beya Plaza Üsküdar/Istanbul - E-Posta: [email protected] - Mersis No.: 608056877000018
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır.
Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.