“Salonda bir anda onun cansız bedeniyle baş başa kalmıştı... Başı kapıya yakın, ayakları salona doğru uzanmış yüzükoyun yatıyordu.
Yüzü çok kötü görünüyordu. Sol kaşının üstünden şakağına doğru aldığı darbe yüzünden başının o kısmı içeri çökmüştü.
Darbeyi aldığı anda fışkıran kan tam karşıdaki salon kapısının buzlu camına kadar sıçramıştı.
Akan kanlar kuruyarak, yüzüne, kumral saçlarına ve yerdeki koyu kahverengi uzun parkelere yapışmıştı.
İri açılmış gözlerinde şaşkınlıkla karışık bir korku hatta bir dehşet ifadesi vardı.“
Her şeyin başlangıcı olur bu cinayet.
Kariyerini arkasında, Ankara’da bırakıp yeni bir hayata başlamak için Ayvalık’a gelen eski emniyet müdürü Can Davetçi, kendini bir kere daha müthiş bir kovalamacanın, heyecan dolu bir maceranın içinde bulur. Meslek aşkı, kötülüğe karşı çıkma, herkes için adalet isteme duygusudur onu bu olayların içine iten.
Meslek aşkı, kötülüğe karşı çıkma, herkes için adalet isteme duygusudur onu bu olayların içine iten. Çok iyi eğitim almış, dürüst, genç ve karizmatik eski bir polis müdürünün Ege’nin iki yakasında izini sürdüğü bir cinayetten, toplumu sarsacak olaylara uzanışının, yer yer aşkla, duygusallıkla ve toplumsal çözümlemelerle örülmüş öyküsü... Bir tür “toplumsal polisiye“.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
