Kitap Hakkında
Ülkemizde daha çok yazınbilimsel çalışmalarıyla tanınan Tzvetan Todorov, ölmeden önce yaptığı bir söyleşisinde kendisini esasen bir düşünce tarihçisi olarak gördüğünü belirtir. Batı felsefe tarihinde uzun zamandır varlığını koruyan, kendine agâh sözcüler, makul sözler ve farklı farklı haklılık zeminleri bulan, yaratan bir fikriyatın, insana dair bir tasavvurun yalnızca izini sürmekle kalmayıp altında yatan tezin dayanak noktalarını hem geçmiş hem çağdaşı düşünürlere atıflarla felsefe, psikanaliz ve edebiyat dolayında gezinerek kökten sorgulayan Ortak Hayat, bu yönüyle yazarın külliyatında önemli bir yere sahiptir.
Todorov, "genel antropoloji" adını verdiği engin alan içerisinde, "insanın toplumdaki yerini değil, aksine toplumun insandaki yerini incelemek" üzere sürekli yeni patikalar çizen bu denemesinde, insanı özünde yalnız, kendine yeten bir varlık olarak gören; başkalarına bağlılığı, müşterekliği, toplum içinde yaşamayı insan doğasına tümden aykırı bir durum hatta özgürlüğe vurulmuş bir pranga olarak tanımlayan anlayışa karşı, kökensel tamamlanmamışlık dediği varoluş halinden hareketle diyalojik, öznelerarası bir kendilik tahayyülü geliştirir.
Ötekiyle ilişkiyi Nietzsche, Sade, Bataille gibi filozofların söz dağarcığında kristalleşen bir güç savaşımına indirgemek yerine bu ilişkinin hiç de hasmane olmayan tezahürlerine dikkat çeken Todorov, bizleri ortak hayata ve birlikte-varoluşa birey-toplum karşıtlığının ötesinden bakmaya çağırır. Proust'un Swann'ların Tarafı'nda geçen bir sahneyle ilgili yaptığı derinlemesine analiz, tiyatro metaforuna yaslanarak, içimizde sahne alan kendiliklerin yarattığı sonu gelmez çokluğu tüm giriftliğiyle ortaya koyar.
Ürün Özellikleri