Kitap Hakkında
Distopyalar her zaman ilgi çekici olagelmiştir. Gelecekte başımıza gelebilecek kötü senaryoları okumanın veya izlemenin kendine has, tuhaf bir büyüsü var. Bunu biraz korku filmi seyretmeye benzetebiliriz. Normal hayatta pek de hoşlan¬madığımız korku hissini yaşamak için izleriz. Bile bile lades diyebiliriz haliyle.
Bu noktada distopyaların da hakkını teslim etmek gerekir. Asıl hedefleri kor¬kuyu tetiklemek değildir. Bilakis, insanlık için bir tür uyarı fişeği mahiyeti taşır¬lar ve gelecekten çok bugüne dairdirler.
Bu bağlamda klasikleşmiş distopya eserlerini düşünelim. Hemen hemen hep¬si yaşadığımız dünyanın koşulları üzerine eleştirel okumalar yapmamızı sağlar. Distopyalarda gördüğümüz acınası yaşamlara sahip olmamak için bir şeyler yap¬mamız gerektiğine dair haklı uyarılarda bulunurlar.
Peki, ya ütopyalar? Dikkat ettiyseniz, ütopyalara daha az rastlanır. Bunlardan bahsetmemin sebebi ise bu sayımızda yer alan bir ütopya öyküsü: “Gelecek Şehir”.
1933 yılında, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti döneminde Yusuf Ve¬zir Çemenzemenli’nin kaleme aldığı bu bilimkurgu öyküsünü Azerbaycan Türk¬çesinden aktaran Hamid Hamidzade’ye çok teşekkür ediyorum.
Bu sayının kapak görselini Kaya Berk İpek’e, iç sayfalardaki görselleri ise Oğuz Çevik’e borçluyuz. Emeklerine sağlık.
Ürün Özellikleri