Okumaya başlayan her okurun yavaş ilerlediğinden şikayet ettiği ancak sürükleyiciliğiyle kendisine aşık eden bir başyapıt, kesinlikle okunmasını tavsiye ederim.
Hayri Bey öncesi ve Hayri Bey sonrası, yani Batılılaşma öncesi ve sonrası dönemlerini çok iyi işleyen, Türk edebiyatının en nadide eserlerinden biri. O dönem insanının Batı kültürü ile imtihanı ve bunun sonucu yaşadıkları kimlik karmaşalarını çarpıcı bir şekilde sunuyor. Batılılaşma sürecini çok zekice bir konu olan saatler üzerinden işleyen ve herkesin okuması gerektiğini düşündüm bir başyapıt.
Hayri Bey bildiğiniz Türkiye. Boşluğa düşmüş bir adam. Sonra tutunduğu bir dal.Girilen yeni ortamda karşılaştığı durumlara tepki verme ama daha sonra haytta kalma içgüdüsüyle her şeyi kabullenme. Kaznılmış bir mücadele mi yoksa baştan mı kaybetti. Okuyun ve kararı siz verin.
Herkesin okuması gereken kitaplardan biri. Dili ilk başta biraz ağır gelebilir ama aslında bir kere kendinizi kaptırdıktan sonra hiç de zorlanmadan okuyorsunuz. İnce dokundurmaları ve muhteşem mizah anlayışı ile Tanpınar çağının ötesinde bir eser ortaya koymuş.
Terettüt ederek aldığım fakat müthiş bir iştahla okuduğum güzel bir kitap enstitü binasının şekli ve Halit Ayarcının enstitüden soğuması gerçekten ilgi noktam tavsiye edilir bir kitap.
Bürokrasinin ne hale geldiğini anlatan çok güzel bir kitap. İnsanlar yeme, içme "lüzumsuz" işlerle ne kadar uğraştıklarını anlatan güzel bir eser. Kitapta anlatılan Saatleri Ayarlama Enstitüsünün binasının şeklini hâlâ kafamda tam canlandıramadım. Nasıl bir uğraştır :)
Bazen bir kitabi okumak için erken davranmis yada geç kalmis olabilirsiniz.bazi eserler için bu zamanlama çok mühimdir.özellikle bu eser için.kitabi okumak için yeterli bir okuma alışkanlığıniz yoksa olmasi gerekenden biraz daha erken aldiysaniz bu eseri elinize kitabin başindan sonuna değin süren karakter analizlerini ve bu analizlerin nasil yılları aşıp bir anda üzerinize çöktüğünü sizi kendi özeleştirinizi yapma,ilişkilerinizi ve sosyal tutumlarinizi gözden gecirme zorunluluğunun yerini sıkıcı bir kitap algisi alir.eger geç kaldiysaniz boyle bir ustanin sizi kendinize ve toplumla bu basyapit araciligiyla sokacagi ilişkiyi ve bunun sonraki hayatiniza etkilerini kacirdiginiz için pismanlik duyarsiniz. Bu zamanlama meselesini kitapta Nuri efendi karakteri agzindan ne guzel aktarmis Tanpinar ´Ayar,saniyenin pesinde kosmaktir´.
Türk Edebiyatı'nın mihenk taşlarından olan bu eser, benim de favorim. Tanpınar'ın, batı hayranlığı, bürokrasi ve kadrolaşmaya yaptığı müthiş eleştirilere hayran kalmakla beraber, eserinde sorguladığı asıl kavramın "gerçeklik" kavramı olduğu kanaatindeyim. Yüzeyinde çok eğlenceli ve akıcı olmasına rağmen, çok katmanlı ve derin bir eser.
Lise yıllarında edebiyat öğretmenimin zorlaması ile okumuştum, o zaman feci sıkıcı gelmişti, muhtemelen yanlış bir dönemde okudum, umarım sizler beğenirsiniz.
Kitabı ilk okurken neyi amaçladığı çok anlamamıştım. Sonlara doğru her şey yerli yerine oturdu. Kitapta fazlasıyla ironi hakim.Y er yer güldürürken fazlasıyla da düşündürüyor. Kurgu zaten muazzam, insan hayrete düşüyor. Bu kadar özgün ve bir o kadar da gerçekçi. Başlarda okurken sıkabilir ama hemen açıyor size kendini kitap. Meraklanıp neler olacak acaba dedirttiriyor.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır. Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
