Kitap Hakkında
Gerçek bir hayat hikayesinden esinlenilerek kurgulanan roman, 1960 yılında Ankara ilinin köylerinden birinde yaşanmıştır. Anadolu bozkırında kendi halinde yaşayan Mahir ve yine akrabası olan Tahsin’in arasında meydana gelen trajik bir sonu konu almaktadır. Anadolu hayatının panoramasını da gözler önüne seren eser, aynı zamanda dönemin şartlarını yansıtması bakımından da kıymet arz etmektedir. Elektriğin olmadığı Anadolu coğrafyasında insanların kendi yağıyla kavrulduğu dönemlerdir. Eser, bir hiç uğruna insanların kin, garez ve kötülüğe nasıl esir olduğunu gözler önüne sermektedir. Aşkın en masum halini sokak aralarında yaşanan bakışlarla, taş duvarların arasına bırakılan mektuplarla okuyacaksınız. Çalışmak için Ankara’ya giden Mahir’in eşliğinde dönemin Ankara’sının tarihi dokusu sizi misafir edecek. Kimi zaman köydeki taş duvarlar arasındaki ocaklıkta yanan tezek ateşinin üzerinde pişen tarhana çorbasının dumanı gözlerinizin önüne serilecek. İyilik ve kötülüğün cenk meydanında, koltuğunun altından eksik etmediği kitapla farklı bir karakter olan Kâtip Bacı sizlere seslenecek. Köylünün yarı divane saydığı Kâtip Bacı’nın kitaplara olan aşkının neticesinde gönüllere dokunan sözleri okuyucuyu düşündürecek. Yarım kalan aşkların, öfkesine gem vuramayan Mahir’in, kına gecesinde yakılan sinsin ateşin etrafında yaşadıkları ve nihayetinde aşk meydanında Server’i düşünürken ateş meydanında kurban olan Tahsin’in, fitne çıkarmakta usta olan Sansar Salim, Topal Şemsi ve yandaşlarına karşı mertçe direnen Kara, Koreli ve Yanık Mehmet gibi karakterlerin içinde olduğu bir olay örgüsüdür. Taş duvar kovuklarında, pervazların altındaki yuvasında, konduğu dal uçlarındaki serçenin, insanların birbirine zıt halini seyretmesinden adını alan sürükleyici roman sizleri beklemektedir.
Ürün Özellikleri