Kitap Hakkında
Hayat bana kolay bir yol sunmadı. Zorluklar talihsizlikler, çalınan özgürlüğüm...
Beni bugün buraya getiren yol, kolay bir yol olmadı. Hayat bana hiçbir zaman cömert davranmadı. Aksine, önüme hep duvarlar ördü. Yıllarca aşağılandım, hor görüldüm, ötekileştirildim. Yalnız bir anne olarak mücadele verirken, hem güçlü hem de güçsüz hissettiğim günler oldu. Çaresizlik, boynuma sarılan bir zincir gibi ağırdı. Ama bir gün kendime bir söz verdim. Bu zincirleri kıracağım. Kendim için, oğlum için, tüm kadınlar için... Ve işte buradayım...
Taşa yazılan yazgıların acılı ve büyümeyen çocukların hikâyesi. "Sen hiç başka bir elle bir ömür yaşadın mı?" diyeceğiniz, şark toplumların bireysel olmaktan öte, bölgenin örgütlü feodal düzeninin bir yansımaları olarak görülecek bir anlayış̧... Ataerkil bir toplum yapısıyla erkeklerin ne olursa olsun haklı; kızların ise maalesef haksız, dinlenmediği, kızların kendi biyolojik büyümeleri bile ayıp karşılandığı ve utanılacak bir süreç görüldüğü, okumalarına izin verilmediği ve çocuk yaşlarda bir an önce evlendirilmeye çalışıldığı bir hiçliğin adıdır. Hatta ölmüş̧, tacize, tecavüzü uğramış̧, dolandırılmış̧, kaç kişi evlenip, boşanmış̧ toplum mühendis ve mimarları maalesef yetersiz ve bireysel kişilerden oluşuyor. Bu da gelişimi olumsuz etkiliyor. İhmale uğramış̧ olan her kadın, çocukluğundan süre gelmiş̧ travmaların kendisinde açmış̧ olan yaralarla yaşamayı öğrenerek hayata devam etmesini mecbur kılar.
Her ihmal, kadından bir duyguyu çalıp götürür.
Toplumun dayatması, erkeğin haklı göründüğü, kadının erkek için hizmet eden bir varlık olduğuna olan inancın, cehaletin, eğitimsizliğin, kadına söz hakkı tanımadan birey yerine konulmadan, başka ellerle ona yaşaması mec-bur kılınan bir ömür içerisinde büyük bir mutlulukla dünyaya gelen çocukların büyük mutsuzluklarla yaşamasına sebep olur.
Adım atmaya hâli yok iken uçmaya çalışan bekâr annelerin yaşamış̧ olduğu sorunları açıkça dile getiren bu kitapta; erkeğin boşanınca bekâr, kadının boşanınca dul etiketiyle anılmasının kadında bıraktığı derin değersizlik ve lanetli boşluğu anlatıyor.
Bu değersizlik yaraları, gün geçtikçe kadının bedenini ve ruhunu sarmalayıp, günlük rutinine bile engel hâle getiriyor.
Çocukluk travması, ihmal, sevgisizlik, cehalet, erken yaşta evlilik, çocuk anneler, bekâr anneler, toplum baskılarını ele almış̧ olan bu kitapta, her anne baba adaylarının dikkatini çekecek ele alması gereken konular olduğunu düşünüyorum. Çocuklarınıza güvenin, onları sevin, koruyun kollayın. Her çocuk, geleceğin bir ebeveyn adayıdır. Mutsuz büyümüş̧ çocuklar, ne kadar sağlıklı çocuk yetiştirebilir? Defalarca düşmesine rağmen yeniden ayağa kalkabilme inancını içinde diri tutan kadınların yaşamış̧ olduğu travmatik hayat hikâyelerinin bir araya gelmesiyle oluşan, her şeye rağmen yeniden küllerinden doğmayı başaran kadınların hikâyesidir Sidra.
Ürün Özellikleri