Faşizmin her an hissedildiği bir dönemde düşüncelerin ve eylemlerin sınırları çizilmiştir. İnsanlık yok hükmündedir; çarklar sistemin ve “Baş Plep”in menfaatleri için işler. İşleyişin mükemmelliği için herkes çarkın bir dişlisi olmaya mecburdur; istemese bile ve bazen istemediğinin dahi farkında olmayarak. Çünkü faşizm, baskıyı içselleştirir.
Gerçeği dile getirmenin bedel ödemekten geçtiği böylesi bir zamanda susmanın ağırlığıyla konuşmanın gerekliliği arasında sıkışmış bir öğretmenin ve iktidarın fikirleri tarafından kuşatılmış, şekillendirilmiş bir gençliğin hikâyesidir Tanrısız Gençlik. Almancanın önemli yazarlarından Ödön von Horváth’tan Tanrı’nın sokaklarda dolaştığı ama hiçbir şey yapmadığı bir dönemi okuyoruz.
Tanrı’yla uzun yıllar savaşan bir insan onunla savaşan insanı nerde görse tanır. Neden savaşıyor ve savaşmaya nereden başlamış gibi soruları birkaç cümleden sonra çıkarsıyor. Tanrısızlık bir bağlamda insanın kendini arama sürecinin ilk duraklarındandır ve her yolcu kader izinden tanıyor birbirini. Kitabın soruları ve Tanrı’yı yargılama biçimi bana kalırsa gerçek bir sosyolojik kesit. Zira hikaye Nazi Almanya’sında geçiyor ve yargılanan Tanrı’dan çok Tanrısız sistem.
Size en iyi deneyimi sunmak için web sitemizde çerezler kullanılmaktadır.
Çerezler, sunmuş olduğumuz hizmetlerin size özel ve tercihlerinize göre kişiselleştirilmiş içerikler olarak sunulmasına imkan tanır. Çerez Politika'mızı inceleyerek çerezler hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.
27 Ekim 2021, Çarşamba
Tanrı’yla uzun yıllar savaşan bir insan onunla savaşan insanı nerde görse tanır. Neden savaşıyor ve savaşmaya nereden başlamış gibi soruları birkaç cümleden sonra çıkarsıyor. Tanrısızlık bir bağlamda insanın kendini arama sürecinin ilk duraklarındandır ve her yolcu kader izinden tanıyor birbirini. Kitabın soruları ve Tanrı’yı yargılama biçimi bana kalırsa gerçek bir sosyolojik kesit. Zira hikaye Nazi Almanya’sında geçiyor ve yargılanan Tanrı’dan çok Tanrısız sistem.