Bir zamanlar İstanbul’u koruduğuna inanılan üç başlı ejderha sütunundan geriye ne kaldı? Leylâ Erbil, bir metafor olarak bu sütundan hareket ediyor ve Türkiye tarihinin siyasi cinayetlerine, hafızalarda yer edinmiş acılara uzanan bir hikâye anlatıyor. Ahmet Oktay’ın “Leyla Erbil acıyı, sevgiyi, inancı, ölümü ‘estetize’ etmekten kaçınır” diye tanımladığı yazar, bu kitapta zaaflarıyla, yalanlarıyla, hatalarıyla, korkularıyla kahramanlarını ortaya koyuyor ve onlardan yüzleşme bekliyor. Bu yalnızca hikâyenin öznelerine yapılmış bir çağrı değil; okur da davetli bu çabaya.