Dil bir kelime ağacıdır. Aşılanmış bir meyve ile yabanisi arasında ne derece fark varsa; terbiyeden geçmiş bir dille, terbiye görmemiş bir dil arasında da o kadar fark vardır. Biri bal gibi tatlı, diğeri zehir gibi acıdır.
Güzel sözle çirkin söz, aydınlık ve karanlık kadar birbirinden farklıdır. Ruhen temiz insanların sözleri de temizdir, güzeldir. Ruhen kirli insanların sözleri ise, kirlidir, çirkindir. Zira, "Temizler temizlere, habisler habis şeylere layıktır."
Konuşma kabiliyeti, insanın doğuştan getirdiği bir özelik olmakla beraber, bu kabiliyetin yönlendirilmesi insana bırakılmıştır. Çekirdek halindeki bu kabiliyet hem sümbüllenebilir, hem de kuruyabilir.
Güzel konuşma kelimelerle resim yapmaktır.
Muhataplara bir söz ziyafetidir. Dinleyenlerin haline uygun bir şekilde meramını anlatmaktır.
Bu çalışmada güzel konuşma ve yazmanın bazı sırları, Kur’an’dan, Hz. Peygamberden ve edebiyatımızdan örneklerle gösterilmeye çalışılmıştır.
İnsanoğlunun en büyük ve en amansız düşmanlarındandır şeytan. Kullandığı hile ve vesvese silahlarıyla, kurduğu tuzaklarla her an bir açığımızı bulup saldırmaya çabalar.
Böylesi azılı bir düşmana karşı her an tetikte olmamız gerekir. En güvenli ve etkili savunmanın ilk adımı bu düşmanımızı iyi tanımaktır.
Şeytan niçin yaratıldı?
Şeytan bir melek miydi?
Şeytan Hz. Âdem ve Hz. Havva’yı nasıl kandırdı?
Şeytana karşı zayıf noktalarımız neler?
Şeytan hangi tuzakları kullanır?
Kimler şeytanın dostlarıdır?
Şeytanın şerrinden korunma yolları nelerdir?
Ve daha pek çok soru.
Bu kitapta şeytana, hile ve tuzaklarına dair akla gelebilecek her türlü soruya cevap bulacaksınız. Şeytanla yapılacak çetin mücadeleyi muzafferiyetle neticelendirmenin yol ve yöntemlerine dair önemli bilgiler edineceksiniz.
Nefis ve Şeytan, insanın manevi ilerleyişinde en mühim iki engel. Nefis içeriden, şeytan dışarıdan dünya ve ahiretimizi perişan etmek için durmadan çalışıyorlar. Nefsin mahiyetinde "gurur-kibir-menfaatçilik" gibi pek çok zararlı özellik var. Şeytan, işletilmeye uygun bu madenleri iyi biliyor ve işletiyor; nefsin zaaflarını tanıyor ve yakalıyor.
Nefis, içimizdeki şeytanın temsilcisi, onun yerli işbirlikçisi; eğer terbiye edilmezse onun bir öğrencisi. Günümüzde nefisler alabildiğine hür, alabildiğine serbest. Dinin günah kabul ettiği nice hareket, günlük hayatın adeta birer parçası olmuş. Vitrinler nefse hitap ediyor, sokaklar nefse sesleniyor. Günümüz insanı nefsi tanımıyor. Günümüz insanı nefis terbiyesinden habersiz. Günümüz insanı nefsin kulu kölesi.
Halbuki bu huysuz atı iyi bir terbiyeyle dizginlemek ve gemlemek, onun sırtına binip yüce hedeflere doğru yol almak mümkün.
İşte bu çalışmada, önce nefsi çeşitli yönleriyle tanımaya çalışacağız, ardından onu terbiye yollarını ele alacağız; ve son olarak günah dosyasını açacağız, nefsin gıdası olan günahlar hakkında bazı değerlendirmelerde bulunacağız.