Göçmen Çocukların Okul Halleri

İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınevi; Ortadoğu’dan Batı’ya göç eden mülteciler ile beraber dünya gündeminin yakıcı konularından biri haline gelen “göç” olgusunu bu kez çocuklar açısından inceleyen bir kitabı okurlarla buluşturdu.

Richard Alba ve Jennifer Holdaway’in hazırladığı, Menekşe Tokyay’ın Türkçeye çevirdiği Göçmen Çocukların Okul Halleri Batı’ya göç eden ailelerin çocuklarının yeni “yurt”larındaki eğitim hayatlarını sorguluyor ve Avrupa ile Kuzey Amerika’daki bütünleşme ve uyum süreçlerini kıyaslıyor. Kitap, İKÜ Yayınevi etiketiyle Eylül 2017’de raflardaki yerini aldı.

Göçmen çocukların ev sahibi ülke için anlamı nedir?

Göç, hem göç eden hem de ev sahibi konumundaki birçok toplum için sonuçları kesin bir biçimde öngörülemeyen bir olgu. On yıllardan beri savaşlar, ekonomik ve siyasi krizler, etnik ayrımcılıklar ve daha birçok nedenden ötürü Afrika, Asya, Ortadoğu ya da Latin Amerika’dan Batı’nın özellikle varlıklı ülkelerine doğru gerçekleşen göçler, Kuzey Amerika ve Avrupa toplumlarına meydan okuyor. Refah seviyesi yüksek, gelişmiş toplumların geleceği; göçmenlerin genç ve dinamik nüfusundan nasıl etkilenecek? Göç eden ailelerin ‘yeni ülke’de büyüttüğü ya da dünyaya getirdiği çocukların eğitimleri, o geleceğin ana belirleyicilerinden biri olduğuna göre bu göçmen çocukların okul halleri nasıldır ve hatta nasıl olmalıdır?

Sosyal Bilimler Araştırma Konseyi, bu ve benzeri sorulardan yola çıkarak Atlantik’in iki yakasındaki toplam altı ülkede yürüttüğü karşılaştırmalı bir çalışma ile göçmen çocukların yerleştikleri ülkedeki eğitim ve topluma uyum süreçlerini masaya yatırdı.

Farklı ülkeler, farklı eğitim sistemleri

Yirminci yüzyılın ortasından bugüne kadar ciddi oranda göç almış altı ülkenin kıyaslanmasına dayanan kitapta Fransa, Birleşik Krallık, Hollanda, İspanya, İsveç ve ABD’deki göçmen ailelerin çocuklarının eğitim hayatları karşılaştırılıyor. Kitapta yer alan nitel ve nicel araştırmalarda farklı ülkelerdeki eğitim sistemlerinin göçmen çocuklar için işleyişi incelenirken bu ülkeler arasındaki farklılıklar ve benzerlikler yer alıyor.

Bu çocuklar farklı diller, kültürel değerler ve maddi koşullar karşısında ne gibi olay ve durumlarla karşılaşıyorlar. Peki ya, yola nasıl devam ediyorlar? Sosyal Bilimler Araştırma Konseyi’nin Atlantik’in iki yakasındaki toplam altı ülkede yürüttüğü ayrıntılı ve çok yönlü araştırmalar, yukarıdaki sorular hakkında ayrıntılı ve çokyönlü veriler sunuyor.

Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerindeki örnekleri ele alan bu çalışma, Ortadoğu’daki göçlerden etkilenen ülkemiz Türkiye için de önemli bir başvuru kaynağı olacaktır.